Baharın gelmesiyle birlikte alerjik hastalıkların daha fazla görüldüğünü belirten Göğüs Hastalıkları ve Alerjik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, “Türkiye’de her 4 bireyden 1’inde alerjik hastalık bulunmaktadır. Toplumun yaklaşık yüzde 20 ila 40’ı alerjik nezleye sahiptir. Saman nezlesi olan şahısların yüzde 30 ila 50’sinde astım hastalığı görülmektedir. Alerjik nezle nizamlı tedavi edilmezse, kronik astıma dönebilir. Sık olarak orta kulak iltihabı ile kronik sinüzit yapabilir” dedi.
VM Medical Park Pendik Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Alerjik Hastalıklar Uzmanı Prof. Dr. Sami Öztürk, bahar alerjisi hakkında ikazlarda bulundu. Bahar alerjisinin tarifini yapan Prof. Dr. Öztürk, “Bahar aylarında polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte alerjik bünyeli bireylerde burun akıntısı, tıkanması, kaşınması, hapşırma ve gözlerde sulanma üzere alerjik nezle, göz alerjisi belirtilerinin görülmesine bahar alerjisi denir” diye konuştu.
POLENLER SEBEP OLUR
Bahar alerjisinin neden olduğundan bahseden Prof. Dr. Öztürk, “Polen alerjisi olan bireylerde bahar aylarında havada çokça bulunan polenler histamin denen hususun çok salgılanmasına neden olarak burun, boğaz, kulak ve nefes borusunun üzerini kaplayan mukoza denilen yüzeyde alerjik tepki yaparlar. Bu durum alerjik nezle, göz nezlesi ve astım üzere hastalıklara yol açar” formunda konuştu.
BURUN TIKANMASI GÖRÜLEBİLİR
Bahar alerjisinde görülen belirtilere dikkat çeken Prof. Dr. Öztürk, şu bilgileri paylaştı:
“Alerjik bünyeli şahıslarda sık nezle, burun tıkanması, peş peşe hapşırma, burunda damakta kulakta kaşıntı, nadiren burun kanaması üzere alerjik nezle belirtileri ile gözlerde kızartı, sulanma, kaşınma üzere göz alerjisi belirtileri ve astımı olan şahıslarda de kronik öksürük, nefes darlığı üzere belirtiler gözlenir. Bahar alerjisi ayrıyeten kronik yorgunluk yaparak okul ve iş muvaffakiyetini tesirler. Bu bireylerin burunları çoklukla tıkalı olduğu için uyku kaliteleri de bozulur. Yeterli uyku alamayan şahıslar gün uzunluğu kendilerini yorgun ve halsiz hisseder.”
HAVA KİRLİLİĞİ ALERJİYİ TETİKLEYEBİLİR
Prof. Dr. Öztürk, bahar alerjisini tetikleyebilecek risk faktörlerini ise şöyle sıraladı:
“Ailede alerji ve atopi hikayesinin olması, sosyoekonomik seviyenin yüksek olması, hava kirliliğinin fazlalığı, büyükşehirlerde yaşamak, ailenin birinci çocuğu olma, konut içinde hayvan beslenmesi, meskende sigara içilmesi, bir yaşından evvel anne sütünün alınmaması ve hazır mamalarla beslenme.”
DOKTOR MUAYENESİ İLE TEŞHİS EDİLEBİLİR
Bahar alerjisinde teşhis koyma sürecinin ehemmiyetinin altını çizen Prof. Dr. Öztürk, “Doktor tarafından yapılan muayene ile burun içi mukozanın solukluğu, kızarıklığı ve beyaz şeffaf akıntı ile kolaylıkla teşhis konur. Ayrıyeten burun duvarı üzerindeki çizgisel görünüm ile göz kapakları altındaki morumsu renk değişikliği tanıyı basitçe koydurur. Test olarak ise; alerji deri testleri ile total IgE, spesifik IgE ve kanda eozinofil sayımı ile alerjinin neye karşı olduğu ve düzeyi kolaylıkla anlaşılabilir” açıklamasında bulundu.
ALERJENLERDEN UZAK DURULMALI
Bahar alerjisinin kronik bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, “İlaç tedavisinden evvel alerjenlerden uzak kalınması en değerli tedavi biçimidir. İlaç olarak ise antialerjik ilaçlar, spreyler, kortizonlu spreyler ve göz damlaları en önemli ilaçlardır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek içinde istikrarlı beslenmeli, bahar ayları boyunca bol su içilmelidir. Ayrıyeten A,B,C ve E vitaminli besinler kullanılmalıdır. Birtakım hastalarda aşı tedavileri (immünoterapi) de bahar alerjisi tedavisinde yapılmaktadır” sözlerini kullandı.
KRONİK SİNÜZİTE NEDEN OLABİLİR
Alerji hastalıklarının toplumdaki görülme oranıyla ilgili bilgiler paylaşan Prof. Dr. Öztürk, “Türkiye’de her 4 bireyden 1’inde alerjik hastalık bulunmaktadır. Toplumun yaklaşık yüzde 20 ila 40’ı alerjik nezleye sahiptir. Saman nezlesi olan şahısların yüzde 30 ila 50 oranında astım hastalığı bulunmaktadır. Alerjik nezle tertipli tedavi edilmezse kronik astıma dönebilir. Sık olarak orta kulak iltihabı ile kronik sinüzit yapabilir” dedi.
POLENLERİN AĞIR OLDUĞU SAATLERDE KONUTTA YAHUT KAPALI YERLERDE DURUN
Sabahtan öğleye kadar polenlerin en yüksek düzeyde bulunduğunu söz eden Prof. Dr. Öztürk, yağmur yağdıktan sonra ve akşam saatlerinde polen yoğunluğunun azaldığına dikkat çekti.
Prof. Dr. Öztürk, bahar alerjisinden nasıl korunmamız gerektiğiyle ilgili şu tekliflerde bulundu:
- Polenlerin ağır olduğu sabah saatlerinde, kuru ve rüzgârlı havalarda mecburî değilse dışarı çıkmayın.
- Polen mevsiminde spor için kapalı alanları tercih edin.
- Güneş gözlüğü ve şapka kullanın.
- Eve geldiğinizde giysilerinizi değiştirin, yüzünüzü yıkayın ve mümkünse banyo yapın.
- Uzun kollu elbiseler ve pantolon giyin.
- Evde ve aracınızda polen filtresi kullanın.
- Polen mevsiminde çamaşırlarınızı meskende kurutmaya ihtimam gösterin.
- Polenlerin ağır olduğu saatlerde kapı ve pencere açmayın.
- Doktorunuz tarafından reçete edilen ilaçlarınızı sistemli kullanın.
- Çimlerin biçildiği ortamlardan uzak durun.
