MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin küme toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:
“Şunu bir kere daha açıkça söz etmek durumundayım ki, ülkemizin hiçbir yerinde zillet ittifakının argüman ettiği üzere bir Türkiye tablosu yoktur. Siyasetlerini palavra ve riya ile mayalandıran çürük çarık zihniyetlerin hiçbir kelamı söz değildir. Hiçbir açıklaması yanlışsız değildir. Palavradan vergi alınmış olsaydı, yalancı siyasetçilerin hepsi iflas bayrağını çekmekten inanıyorum ki kurtulamazdı. Aziz milletimiz siyasi sahtekarlara siyaset kalpazanlarına dün olduğu üzere bugün de yarın da prim vermeyecek, talih tanımayacaktır.
ERDOĞAN YÜZDE 50’Yİ FERSAH FERSAH AŞACAK: Cumhur İttifakı Türkiye’nin her yerinde milletiyle oturup kalkıyor. İnsanımıza muhabbetle dokunuyor. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz gerçek şudur; 2023’te Cumhur İttifakı sandıktan açık orta farkla çıkacaktır. Millet İttifakı’nın şapkadan çıkaracağı aday kim olursa olsun, Cumhurbaşkanımız Erdoğan yüzde 50’yi fersah fersah aşan bir oranla yine Cumhurbaşkanı seçilecektir.
Zillet ittifakının adayını açıklamamasında şuurlu bir taktik mi kelam hususudur, yoksa demir bir çatlak mı tesirlidir. Çıkarsınlar adaylarını görsünler Hanya’yı Konya’yı. Kolaylıkla yıpranacak meçhul bir adayı arayıp aramadıklarını, böylesi bir akıl tutulmasına düştükleri bir öteki muammadır.
KILIÇDAROĞLU PARAŞÜTSÜZ UÇUYOR: ‘Kasım’da seçim olabilir’ diyen Kılıçdaroğlu ya kendini kandırıyor, ya da paraşütsüz uçuyor. Bizim tavsiyemiz en yakın kliniğe müracaat etmesi ve tedavi altına alınmasıdır. Şimdi ortak adayda anlaşamayan birbirine çalım atmaktan haz alan, birbirlerinin aleyhine kulisleri kaynatan siyasi partilere Türkiye’mizin emanet edilmesi, istikbalimizin hiçe sayılmasıdır.
BİZİM YOLUMUZA KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ: Türkiye dünyanın tüm projektörlerinin çevrili olduğu coğrafyanın tartı merkezidir. Bizim yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. MHP’yi ve Cumhur İttifakı’nı anlatıp milletimizin dua ve takviyesine mahzar olma heyecanıyla dolup taşacağız.
BİZ YOLUMUZA KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ: Türkiye dünyanın tüm projektörlerinin çevrili olduğu coğrafyanın yük merkezidir. Biz yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. MHP’yi ve Cumhur İttifakı’nı anlatıp milletimizin dua ve dayanağına mahzar olma heyecanıyla dolup taşacağız.
SİSTEM İNSANLIĞIN MUHTAÇLIKLARINI KARŞILAMAKTAN UZAKLAŞTI: Kurallara dayalı milletlerarası nizamın meydan okumalara maruz kaldığını; siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında çatlakların yeni kırılmalarla genişlediğine şahit oluyoruz. Ekonomik-politik sistemin insanlığın muhtaçlıklarını karşılamaktan uzaklaştığı görülmektedir.
Dünya kapsayıcı bir vizyona, adil, barışçıl siyasetlere muhtaçtır. Dünya genelinde gelir dağılımı eşitsizliğinden kaynaklanan refah kayıpları telaş vericidir. Karşımızdaki bu tablo global krizleri teşvik etmiştir.
SİNDİRELLA İKTİSADININ SONUNA GELİNMİŞTİR: Ulusal ve manevi pahalarla bezenmiş bir ekonomik modele muhtaçlık olduğu açıktır. Sindirella iktisadının sonuna gelinmiştir. Ahlaki olmayan, insani bedellerle bağdaşmayan piyasa uygulamalarını esaslı bir biçimde sorgulamaktan, ekonomik, güvenlik, eşitlik, özgürlük, adalet kapsamında revize etmedikten sonra varılacak yer tekrar krizdir. İnsanlığın yeni bir vizyona muhtaçlığı vardır.
Ekolojik limitler çerçevesinde kalarak, ekonomik istikrarı yakalamak geleceğin dünyasını daha mamur ve müreffeh hale taşıyacaktır. Uyuklayan bakışla altımızdan kayıp giden dünyayı seyretmemiz sorumluluk anlayışımızla zıt düşecektir.
Aşırı kar hırsı, paradan para kazanma açgözlülüğü, vurgunculuk, karaborsacılık, gemisini kurtaran kaptan tezleri, yıkıcı rekabetler, görünmez elin cazibesi beşeriyetin felaket habercisi haline dönüşmüştür. Her gün bir fincan kahve fiyatının yarısı ile geçinmeye çalışan bir milyar insan dünyanın harap bitap halinin ibretlik görüntüsü değil de nedir?
NETFLİX HADDİNİ AŞMIŞTIR: Netflix’te küfür ve en düzeysiz esprilerin yer aldığı, şarlatanlıktan öte bir meziyeti olmayan kelamda komedyenlerin rol aldığı diziler artık haddi aşmıştır. Aile hayatı son sığınaktır. Bu sığınağın yağmalanması için planlı bir propaganda devrededir. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Bayanı metalaştıran, erkeği yozlaştıran ucube dizi sahnelerinin neresini beğenip takdir edeceğiz? Bir yanda magazin programlarıyla gözümüzün içine sokulan bohem ve aşağılık hayatlar varken, öteki yanda bu hayatları yaşayanların özgürlükçü ve hümanist poz vermeleri çelişkidir, alçak bir kumpastır.” (HABER MERKEZİ)