Yunanistan ile Türkiye ortasındaki tansiyon, son haftalarda, Ege’deki adaların silahlandırılmasından Doğu Akdeniz’deki güç aramaları için deniz yetki alanlarına kadar pek çok hususta tekrar yükseldi.
Yunanistan’ın arka arda yaptığı provokasyon dolu hareketler nedeniyle Türkiye’den gelen reaksiyonlar, Yunan basınında geniş yer buluyor.
Pek çok gazete, Yunanistan’ın mümkün planlarından bahsederken Türkiye’nin ‘usülsüzlük’ yaptığını tez edip, Paris Anlaşması’na ters bir biçimde hazırlanan 16 haritaya yer veriyor.
Adaları kanunsuzca silahlandıran Doğu Akdeniz ve Ege’de provokatif halini sürdüren Yunanistan ve Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’e Yunan vekil Kleon Gregoriadis’ten ders üzere bir ihtar geldi.
Yunanistan’ın ABD üssü haline geldiğini belirten Gregoriadis toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamalarda şu tabirlere yer verdi:
‘TARİHTEN DERS ALMALIYIZ’
“Bu yıl ‘Küçük Asya Felaketi’nin 100. yıldönümü. Millet olarak tarihten ders almalıyız. Büyük Güçler, küçükleri alet ediyor, neden olabilecekleri acıyı umursamadan küçükleri kendi çıkarları için kullanıyor.
‘OSMANLI’NIN TOPRAKLARINI ELE GEÇİRMEK İÇİN…’
“Nasıl ki 1922’de Büyük Güçler, Yunanistan’ı, Atatürk’ün askerlerine karşı Osmanlı’nın petrol zengini bölgelerini arsızca ele geçirmek için kabaca kullanmışlarsa, artık de bizi çıkarları için kullanıyorlar”
‘YUNANİSTAN BÜYÜK BİR ABD ÜSSÜNE DÖNÜŞTÜ’
Amerikan askerleri Girit, Dedeağaç, Larissa ve öbür bölgelere yerleşiyor. Açıkça söylemek gerekirse şu anda Yunanistan, büyük bir Amerikan üssüne dönüştü.
Yunanistan’ın, Amerikan üssüne dönüşmesi gerçeğini kabul edilebilir kılmak için kelamda ‘koruyucu’ olarak ülkemize yardım edeceğini söyleyerek vatandaşları korkutuyorlar.
‘ABD’NİN PİYONU OLDUK’
Herhangi bir bilgi, tartışma ve şeffaflık olmadan ‘ABD’nin bir piyonu olarak’ ülkeyi genel bir savaşa dahil eden bir düşman var.
Büyükelçiliğin size söylediklerini takip ediyorsunuz ve geri kalanımız, ABD Savunma Bakanı üzere ABD yetkilililerinin açıklamalarında gerçeğin külçelerini öğreniyoruz. Artık ve eski parlamentodaki Büyükelçi’yi bizi hükümdarların papazları olarak bilgilendirmesi için aramalı mıyız?”